H. H. Price, Nedensel Kuram

Sanat Tanımı Topluluğu

Nedensel Kuram, belirli bir duyuverisi verildiğinde, bunun belirli bir nedeninin olduğunu bu duyuversinin ayrımsal koşulu (o duyuverisini öbür duyuverilerinden ayırmanın koşulu) olarak çıkarma olanağının bulunduğunu savlar.

Neden belirli bir duyuverisinin sürekli olma (hep aynı duyuverisinin ortaya çıkmasının) koşulu veya başka herhangi bir türden bir koşulu değil ayrımsal koşuludur. Ayrımsal koşullandırma bağıntısı, duyuverisinin kavranmasından bu duyuverisinin nedeninin olduğunun kavranmasına bu bağıntı aracılığı ile geçebileceğimiz anlamındadır.

Ayrımsal koşullandırma bağıntısının gerçekleşmesi gerekmez (bağıntının ve bağıntının iki yanının da gerçekleşmiş olması zorunlu değildir). Bu bağıntı, onun belirli bir kişinin zihninde bulunması, o kişinin nedenin olduğunu bilmesi için gereklidir ama, bu kişinin nedenin gerçekten ne olduğunu bilmesini zorunlu kılmaz.

Nedenin varolduğunun, duyuverisinin ayırt edilme koşulu olarak, duyuverisinden çıkarılabilmesini sağlayan ve Price'a göre, Nedensel Kuram’ın tek usa uygun temel dayanağı “duyumsanmayan nedenler kanıtlaması”dır.

“Duyumsanmayan nedenler kanıtlaması” şöyledir: “Her olaydurumunun bir nedeni vardır; her bir duyuverisi bende ortaya çıkan bir olaydurumudur; bu durumda, her bir duyuverisinin bir nedeni vardır. Duyuverisinin nedeni ya benim ya da benim dışımdaki bir şeydir. Ben olamam çünkü, duyuverileri benim isteğimden bendeki bilinen ruhsal gerçekten bağımsız olarak ortaya çıkar. Bu durumda, bendeki, (duyumsadığım) duyuverilerinin nedeni benim dışımdaki (duyumsamadığım) şeylerdir”.

Nedensel Kuram’da, kesintili ve geçici duyuverilerinin etkisi olduğu sürekli ve kalıcı şeylerden oluşan bir dünya oluşturabilmek için duyuverilerinin nedenlerinin, benin dışındaki başka bir şeydeki olaylar olduğu savlanıyor. “Duyumsanmayan nedenler kanıtlaması”, duyuverilerinin nedeni olan şeylerin ne olduğunu ortaya koymaz; gösterdiği, duyuverisinin bir nedeni olduğu ve bu nedenin zihnimin dışında bulunduğudur.

Duyuverilerinin ortaya çıkmasının nedeni, benim zihnimden başka olmak koşulu ile, bir zihin, bir zihinler topluluğu veya uzamlı şeyler olabilir ya da bunlardan ayrımlı bir şeydir.

Zihinsel de olabilmelerine karşın, nedenlerin, uzam ve zaman içinde sürekli, doğa bilimlerinin onlarda bulunduğunu savladığı nitelleri yüklenen, fiziksel şeyler olduğunu göstermek amacını taşıyan ayrımlı usyürütmeler vardır. Hepsinin temelini oluşturan “duyumsanmayan nedenler kanıtlaması” ile birlikte, bu çıkarımlar Nedensel Kuram’ın ayrıntılarını oluşturuyor.

Etki ile nedenin karşı karşıya gelmesi çıkarımının dayanağı Descartes’dan alıntılanan, nedenin de etki düzeyinde gerçek olduğu anlayışıdır. Genel olarak, duyumsadığımız bir gerçek duyuverisinin her bir ögesi ile karşı karşıya gelen bir neden olmalıdır. Duyuverisi ve duyumsanmayanda karşı karşıya gelenler nitel ve bağıntısal özellerdir.

Karşı karşıya gelme çıkarımının asıl amacı duyumsanmayan içinde uzamsal ve zamansal ayrımlar bulunduğunu (en az dört boyutlu bir düzen olduğunu) göstermektir.

Karşı karşıya gelme çıkarımının savladığı, bazı etmenlerin birbiri ile duyuverilerinde olduğu gibi bağıntılı olmasıdır. Nedenlerin, tikel doğaları ne olur ise olsun, her durumda, üç boyutlu olması ve duyuverileri arasında bulunan önce, sonra bağıntısını da içermesi gerekir. Zaman bağıntısı öbür üç uzamsal bağıntıdan bağımsızdır.

Bütün duyudeneyimiz bedenmerkezseldir. Duyumsanmayan nedenler kanıtlamasına göre gözlerimizi kapattığımızda görsel duyuverisinin ortadan kalkmasına karşın kimi nedensel şeylerin varolmayı sürdürmesi gerekir. İndirim çıkarımında, duyuverilerinde bedene bağımlı olan nitellerden başka bedene bağımlı olmayan şeylerin olduğu savlanır. Duyuverilerinde bütün duyumsanır niteller değişirken değişmeden kalanın, onlarda bir nitel olarak bulunmayan, “ortak konu” olduğu gösterilmeye çalışılır.

Kaynaklar çıkarımının amacı duyuverilerinin duyulmaz olan temelinin hangi tikellerden oluştuğunu bulmaktır. Nedenin, belirli bir süre uzamın belirli bir bölgesinde bulunan bir tikel nedensel özeller topluluğu olduğu söylenir.

Belirli bir duyuverisinin hangi duyumsanmayan nedensel özellerin belirtisi olduğunun söylenebilmesi için, bunun özellerinin duyu alanının neresinde yer aldığının saptanması gerekir. Kaynaklar çıkarımında nedensel özellerin duyuverilerinin en ayrıntılı görüldüğü bölgede, duyu alanının dikey merkezsel bölgesinde bulunması gerektiği gösterilmeye çalışılır.

Duyuverilerimizden hiçbiri nedenin varsayılması için, gerçekten, vazgeçilmez değildir. Biz neden gözlemleyemeden hep etkiler gözlemleriz. Zihinler ve duyuverilerinden başka şeylerin de olduğuna inanmamızın dayanağı, yalnızca, duyumsanan etkilerden duyumsanmayan nedenlerin çıkarıldığı usyürütmelerdir.

Vazgeçilmezler çıkarımı bağlamında, söyleyebileceğimiz, duyu alanının dikey ve yatay merkezsel bölgesinde bulunan en ayrıntılı verilerde etkenin (nedenin) varsayılması için vazgeçilmezleri bulmaya öbürlerinden daha çok yaklaşıldığıdır.

Karşı karşıya gelme çıkarımından duyuverilerinin nitelleri ile duyumsanmayanın nitelleri arasında bir tür ayrıntılı karşı karşıya gelme bağıntısı olduğunu biliyoruz. Buna göre, vazgeçilmez duyuverilerinin nitellerinin nedeninkiler ile öbürlerinkinden daha yalın ve doğrudan bir yol ile karşı karşıya geldiğini düşünmek usa uygundur.

Varsayım çıkarımında ise, duyuverilerinin özellerinden ve karşı karşıya gelme bağıntısından yola çıkılarak, tikel oluşturucuları bulunan bir dünyanın varoluşunun doğrudan kanıtlanmasına girişmeden, dış dünya varsayıldığında ancak, duyuverilerinin ve onlarda varolduğu gözlemlenen tikel nitellerin ayrıntılı bir açıklamasının verilebileceği, başka hiçbir varsayımın bunu yapmamızı sağlayamayacağı, gösteriliyor.